Hocam size katılıyorum. İnsan devamlı "neden?" sorusuna takılınca hayat yaşanmaz hale geliyor.
Ben buna katılıyorum. Saç dökülmesi de çok ironik olmuş. Bizim ailede genetik olarak herkesin saçı gür olduğu halde bende dökülmeler başladı. Şimdiden ki daha 1 ay sonra 21 olacağım. Her neyse. Burdan da anlıyoruz ki her şeyi kafaya çok takıyorum. Ama istisnasız her şeyi. Bakın kimseye de hiçbir şeyi takmayın demiyorum. O da yanlış. Ama bir öncelik sıralamanız olsun. Örneğin akademik hayatınız ve maddi hayatınızı öncelik olarak almışsanız bununla ilgili şeyleri bir noktada takın ve daha iyisi olmaya çalışın. Ama tutup da sallıyorum 2 gün takıldığınız ve red yediğiniz bir kızı takmayın. Yahut aşk hayatınız/sevgiliniz sizin için önemliyse bunu öncelik listenizde bir numaraya koyun. Ona göre en iyisi olun. Her neyse demek istediğim her şeyi takmak yerine öncelikleri belirlemek ve gerekli şeylere odaklanmak. Boş boş takıp düşünmek yerine gerekli aksiyonları almak ve daha iyisi olmaya çalışmak her zaman en doğru karardır.
Hocam daha iyi nasıl anlatılırdı bilmiyorum. Bahsettiğiniz şeyleri kendimde gözlemleyebiliyorum. Bazen bazı şeyleri o kadar takıyorum ki kalbim sıkışıyor desem yeridir. Barış Manço göndermesine bayıldım.
Ne oldu da bu kadar gerildiniz.
Açılmamıştı onu yapana kadar 8 gün beklettiler. Lakin, şu an ses yok.
Anladım bir nevi çamura yatıyorlar.
Bir daha göndermek zorunda kalmak zoruma gidiyor. Bir 8 gün daha beklemek istemiyorum.
